T24 Yaşam
Başka insanlar hakkında fanteziler mi kuruyorsunuz? Partnerinizin daha genç ya da daha fit olmasını mı diliyorsunuz? İlişki terapisti Cate Campbell, bunların ilişkinin sonu anlamına gelmediğini söyledi.
Yoğun cinsel kimyanın sürmesinin nadir bir durum olduğunu söyleyen Campbell, “Uzun süreli bir ilişkide, özellikle de insanlar yaşlandıkça ve vücutları değiştikçe, çekimin azalması çok normaldir. Partnerinizi sevseniz ve ona değer verseniz bile, başka insanlarla ilgili hayaller kurabilir ya da daha genç veya daha fit olmasını dileyebilirsiniz. Doğa ana, biriyle beraber olmaya başladığımızda beynimizi sadece olumlu yönleri görmesi için kandırır, ancak bu zamanla geçer.” dedi.
İnsanların çoğu, cinsel bağın kopmasının bir yol ayrımı olacağını düşündüklerini söylerken, Campbell, aşkı canlı tutmanın ve cinsel kıvılcımı yeniden ateşlemenin mümkün olduğunu söyledi.
Psikoterapist Kamalyn Kaur, ilişkilerde hiçbir şey eski moda iletişimden daha önemli değildir diyerek “Eğer seksin eksik olduğunu düşünüyorsanız, bu konuda açık bir konuşma yapın. Birlikte yürürken ya da yemek pişirirken olduğu gibi, baskı altında olmadığınız bir ortamda konuyu açmayı deneyin” önerisinde bulundu.
10 yıldır partneriyle birlikte olan 36 yaşındaki Claire, bir kopuş noktasında olduklarını düşünürken konuşmaya karar verdiklerini anlattı.
Claire, “Birkaç yıl önce ilişkimizden seks yok olduğunda bunu açıkça konuştuk. Bana benden hoşlanmadığını söyledi ve ben de dürüstlüğünü takdir ettim. Birlikte bir iş yürüttükten sonra bir araya geldik, bu yüzden o yoğun balayı dönemini hiç yaşamadık. İlişkimiz karşılıklı güven ve birbirimizin arkadaşlığından keyif alma üzerine kuruluydu, ancak Covid sırasında daha da zorlaştı çünkü işi devam ettirmeye çalışmanın stresini yaşadık. Kısa bir süre ayrı kaldık ama sonra ayrı kalmak istemediğimizi fark ettik. Nihayetinde biz hayat ortağıyız ve her zaman birbirimizi her konuda destekledik. Benim için, birlikte kurduğunuz bir hayatta dürüst ve açık bir iletişim kurabilmek seksten daha önemli.” dedi.
Claire anılarına ve başarılarına odaklanmanın aralarındaki bağı güçlendirdiğini fark ettiğini söyleyerek, “İlişkimiz bir takım olarak bir şeyler başarmak üzerine kurulu. Bu sevgiyi desteklemek için sarılmak, aynı yatağı paylaşmak ve iş dışında birlikte kaliteli zaman geçirmek gibi başka şekillerde de yakın olmaya çalıştık. Cinsel temas olmadan geçen iki yılın ardından aramızdaki yakınlık artmaya başladı.” diye ekledi.
İnsanların partnerlerinden hoşlanmayı bırakmalarının bir diğer yaygın nedeninin de geçmişteki kırgınlıklar ve çözülmemiş ilişki sorunlar olduğu öne sürüldü. Bunlar küçük mikro saldırganlıklar olarak nitelendirilirken, zamanla daha büyük bir şeye dönüştükleri ispatlandı.
Çift terapistleri tarafından çiftlerin her hafta en az 30 dakika ayırarak “üç şey” egzersizini denemeleri önerildi.
“Takdir ettiğiniz üç şeyi ve karşınızdaki kişinin bilmesini istediğiniz üç şeyi paylaşın. Örneğin görülmediğinizi ya da duyulmadığınızı hissettiğiniz zamanlar ya da güveninizi sarsan bir şey gibi. Sonra da ihtiyacınız olan üç şeyi paylaşın. Örneğin romantik davranışlar ya da ev işlerinde yardım gibi. Yargılamamak önemlidir, ancak birbirinize paylaşmanız için alan tanıyın.”