Rüzgar enerjisi yatırımlarının 1,5 milyar doları aşması bekleniyor

Rüzgar Enerjisi Yatırımları Hızlanıyor: Depolama Sistemleri Zirvesi Değerlendirmesi

Alanında uzman isimlerin katılımıyla gerçekleşen 3. Enerji Depolama Sistemleri Zirvesi’nde rüzgar enerjisi sektöründeki son gelişmeler masaya yatırıldı. Enerjide Dijitalleşme Derneği (EDİDER) ve Enerji Depolama Sistemleri Derneği (EDSİS) iş birliğiyle düzenlenen zirvede, sektördeki yatırımlar ve depolamanın katkısı üzerine önemli değerlendirmeler yapıldı.

Enerji uzmanı Erden, geçen yıl rüzgar enerjisi yatırımlarının önceki yıla göre hızlandığını belirtti. Yatırımların kurulu güçte 1300 megavat seviyesine ulaştığını ve yaklaşık 1,3 milyar dolarlık bir tutara denk geldiğini vurgulayan Erden, bu yılın beklentileri hakkında da önemli açıklamalarda bulundu.

Erden, depolamalı projelerin lisans alma süreçlerinin hızlanmaya başladığını ve geçmişten gelen YEKA projelerinin devreye alınmaya başlandığını aktardı. Bu gelişmelerin etkisiyle bu yılın yatırım miktarının 1500 megavatı aşarak 1,5 milyar doları geçebileceğini dile getiren uzman, gelecek yıllarda rüzgar enerjisi santralleriyle birlikte elektrik depolama sistemlerindeki yatırımların artacağına dikkat çekti.

Önümüzdeki yıllarda rüzgar enerjisi alanında gerçekleşecek olan yeni YEKA duyurularının yabancı yatırımcıların ilgisini artıracağını belirten Erden, Orta Doğulu ve Çinli yatırımcıların şimdiden ihalelere ilgi gösterdiğini aktardı. Ayrıca, depolama projelerindeki yabancı yatırımcıların piyasayı anlamaya çalıştığını ve ekonomik durumların başarılı olmasıyla yatırımların hız kazanacağını ifade etti.

TÜREB Yatırımcılardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Erinç Kısa ise Türkiye’de rüzgar ve güneş enerjisinde depolamalı kapasitenin arttığını ve bu durumun elektrik şebekesinde esnekliği destekleyeceğini belirtti. Depolamalı sistemlerin devreye girmesiyle şebekenin daha stabil hale geleceğini dile getiren Kısa, Türkiye’nin enerji sektöründe gelecek için umut verici adımlar attığını vurguladı.

Yenilenebilir enerji alanında yaşanan teknolojik gelişmelerin maliyetleri düşürdüğünü ve yatırımları desteklediğini ifade eden Kısa, bu sayede Türkiye’nin enerji ihtiyacını daha uygun maliyetlerle karşılayabileceğini ve dışa bağımlılığın azalacağını belirtti. Ayrıca, batarya teknolojilerinde yaşanan maliyet düşüşünün yatırımları hızlandıracağını ve gelecekte megavatsaat başına maliyetlerin daha da düşeceğini sözlerine ekledi.

Related Posts

İran-İsrail savaşı dengeleri altüst etti! Akaryakıta çifte zam geliyor

İsrail’in 13 Haziran’da gece saatlerinde İran’ın başkenti Tahran başta olmak üzere Natanz’daki nükleer tesis, Tebriz, Loristan, İsfahan ve Kirmanşah’a saldırması nedeniyle 78 kişi hayatını kaybetti. İran ise İsrail’e misilleme saldırısı …

Geçen hafta en çok hangi yatırım aracı kazandırdı?

Kurban Bayramı’nın ardından salı günü açılan piyasalarda Borsa İstanbul hüsrana uğrattı. İşte geçen haftanın en çok kazandıran yatırım aracı…

Gözler 19 Haziran’da: TCMB faizi sabit mi tutacak?

AA Finans anketine katılan 23 ekonomistin büyük çoğunluğu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 19 Haziran’daki toplantısında politika faizini yüzde 46 seviyesinde sabit bırakmasını bekliyor.

Türk şirketten Alman bankasıyla 970 milyon liralık anlaşma

Tatlıpınar Enerji, Bursa ve Yalova’daki rüzgâr santrallerinin kapasite artırımı için Almanya menşeili Landesbank Baden-Württemberg (LBBW) ile 970 milyon TL tutarında ve 12 yıl vadeli finansman sözleşmesi imzaladığını duyurdu.

Türkiye’de yediği hamburgerin fiyatı İngiltere’de gündem oldu

Türkiye’deki havalimanlarında uygulanan fahiş fiyatlar yalnızca Türkiye’de yaşayanları değil, tüm dünyayı hayrete düşürmeye devam ediyor. Son olarak bir İngiliz turistin Antalya Havalimanı’ndaki yemek deneyimi, İngiliz gazetesi The Mirror tarafından haberleştirildi…

İsrail Gazze yürüyüşünü tehdit etti: Katz’dan orduya müdahale talimatı

Gazze’ye destek için Refah Sınır Kapısı’na yönelen uluslararası konvoy ve protestocular, İsrail’in doğrudan tehdidiyle karşılaştı. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, göstericiler için ‘cihatçı’ tanımlaması kullanarak orduya müdahale talimatı verdi. Katz, Mısır’dan Gazze’ye geçmeye çalışan aktivistleri hem İsrail’e hem de “ılımlı Arap rejimlerine” tehdit olarak tanımladı. İsrail, barışçıl protestoyu engellemek için açıkça saldırı sinyali verdi.